Ölüdeniz Blue Lagoon giriş ücreti alınıyor mu 2025

1. Blue Lagoon Efsanesi: Turkuazın Kalbinde Bir Yolculuk

Ölüdeniz'e ayak bastığınız anda, o meşhur turkuaz rengiyle sizi büyüleyen Blue Lagoon, sanki bir rüyanın kapılarını aralar. Burası sadece bir deniz değil, aynı zamanda bir efsane. Rivayete göre, korsanlar gemilerini bu sakin sulara demirler, fırtınalardan korunurmuş. Hatta bir korsan reisi, buraya ilk geldiğinde öyle büyülenmiş ki, tüm ganimetini bu cennet köşesinde saklamış. Denizin altındaki gizli mağaralarda hala o ganimetlerin izi olduğu söylenir. Güneşin ışınları, bembeyaz kumların üzerinden süzülerek denize yansıdığında, ortaya çıkan renk cümbüşü, insanın aklını başından alıyor. Sanki bir ressamın fırçasından çıkmış gibi, her ton ayrı bir güzellik sunuyor. Etraftaki çam ağaçlarının kokusu, denizin iyotlu havasıyla karışınca, bambaşka bir atmosfere bürünüyorsunuz.

Blue Lagoon'da sadece yüzmekle kalmaz, aynı zamanda ruhunuzu da dinlendirebilirsiniz. Suyun üzerinde salınan tekneler, kuş sesleri ve hafif bir meltem eşliğinde, tüm stresinizi geride bırakabilirsiniz. Burada zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksınız bile. Belki de korsan reisinin ganimetini bulamazsınız ama kesinlikle huzurun ve mutluluğun hazinesine ulaşacaksınız. Derler ki, Blue Lagoon'a bir kez gelen, bir daha asla onsuz yapamazmış. Bu yüzden, buraya gelmeden önce hazırlıklı olun, çünkü bu cennet köşesi sizi kendine bağlayacak.

Gezgin Notu: Blue Lagoon'a giriş ücretleri sezona göre değişiklik gösterebiliyor. 2024 yazında giriş ücreti kişi başı ortalama 80-120 TL civarındaydı. Ancak 2025 için güncel fiyatları kontrol etmenizde fayda var. Sabah erken saatlerde giderseniz, kalabalıktan uzak, daha sakin bir deneyim yaşayabilirsiniz. Fotoğraf çekmek için en ideal saatler ise güneşin doğuşu ve batışı.

Ulaşım/Konum İpucu: Ölüdeniz merkezden Blue Lagoon'a dolmuşlarla kolayca ulaşabilirsiniz. Ayrıca, Fethiye'den kalkan teknelerle de günübirlik turlar düzenleniyor. Eğer özel aracınızla geliyorsanız, otopark mevcut ancak özellikle yoğun sezonda yer bulmak biraz zor olabilir. Yakınlarda birçok restoran ve kafe bulunuyor, yöresel lezzetleri tatmayı unutmayın. Özellikle deniz mahsulleri ve mezeleriyle ünlü restoranları deneyebilirsiniz.

2. Kelebekler Vadisi'ne Gizemli Bir Kaçış

Ölüdeniz'den sadece bir tekne yolculuğuyla ulaşabileceğiniz Kelebekler Vadisi, adeta saklı bir cennet. Yüksek kayalıkların arasında gizlenen bu vadi, binlerce kelebeğe ev sahipliği yapıyor. Özellikle ilkbahar aylarında, rengarenk kelebeklerin dansı, insanı büyülüyor. Vadiye adım attığınız anda, bambaşka bir dünyaya girdiğinizi hissediyorsunuz. Şelalenin sesi, kuş cıvıltıları ve kelebeklerin kanat sesleri, adeta bir senfoni oluşturuyor. Burası, doğayla iç içe olmak, stresten uzaklaşmak ve huzur bulmak isteyenler için ideal bir kaçış noktası.

Kelebekler Vadisi'nde sadece kelebekleri izlemekle kalmaz, aynı zamanda doğa yürüyüşleri yapabilir, şelalede serinleyebilir ve eşsiz manzaraların tadını çıkarabilirsiniz. Vadinin derinliklerine doğru ilerledikçe, daha da gizemli ve büyüleyici bir atmosfere bürünüyorsunuz. Kayaların arasındaki patikalardan geçerken, kendinizi bir maceranın içinde hissedebilirsiniz. Eğer şanslıysanız, nadir görülen Kaplan Kelebeği'ni bile görebilirsiniz. Kelebekler Vadisi, sadece bir vadi değil, aynı zamanda bir yaşam alanı. Burada, doğanın tüm güzelliklerini bir arada yaşayabilirsiniz.

Gezgin Notu: Kelebekler Vadisi'ne giriş ücretli. 2024 yazında giriş ücreti kişi başı ortalama 50-80 TL civarındaydı. Ancak 2025 için güncel fiyatları kontrol etmenizde fayda var. Vadiye gelirken yanınızda mutlaka su ve atıştırmalık bulundurun. Ayrıca, rahat bir yürüyüş için uygun ayakkabılar tercih edin. Şelaleye girmek isterseniz, yanınızda mayo ve havlu bulundurmayı unutmayın.

Ulaşım/Konum İpucu: Kelebekler Vadisi'ne ulaşım sadece tekneyle sağlanıyor. Ölüdeniz'den kalkan teknelerle günübirlik turlar düzenleniyor. Ayrıca, Kabak Koyu'ndan da tekneyle vadiye ulaşabilirsiniz. Tekne turları genellikle öğle yemeği dahil oluyor. Eğer kendi teknenizle geliyorsanız, vadinin yakınında demirleyebilirsiniz. Vadide konaklama imkanı da bulunuyor, ancak önceden rezervasyon yaptırmanız gerekiyor.

3. Kabak Koyu: Bohem Ruhun Dansı

Ölüdeniz'in kalabalığından uzaklaşmak isteyenler için Kabak Koyu, adeta bir vaha. Burası, bohem ruhunu doyasıya yaşamak isteyenlerin, doğayla iç içe kamp yapmak isteyenlerin ve sakinliğin tadını çıkarmak isteyenlerin adresi. Kabak Koyu'na ilk adım attığınızda, o kendine özgü atmosferi hemen hissediyorsunuz. Etraftaki ağaç evler, hamaklar ve rengarenk minderler, buranın ne kadar rahat ve özgür bir yer olduğunu gösteriyor. Denizin turkuaz rengi, ormanın yeşiliyle birleşince, ortaya çıkan manzara, insanı büyülüyor.

Kabak Koyu'nda sadece güneşlenmek ve yüzmekle kalmaz, aynı zamanda doğa yürüyüşleri yapabilir, yoga ve meditasyon derslerine katılabilir ve yerel halkın el emeği ürünlerini satın alabilirsiniz. Koyun etrafındaki patikalarda yürürken, birbirinden güzel manzaralarla karşılaşabilirsiniz. Özellikle gün batımında, denizin üzerinde parlayan güneşin ışınları, adeta bir görsel şölen sunuyor. Kabak Koyu, sadece bir koy değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı. Burada, doğayla uyum içinde yaşayabilir, kendinizi keşfedebilir ve yeni dostluklar kurabilirsiniz.

Gezgin Notu: Kabak Koyu'na ulaşım biraz zorlu olabilir. Ölüdeniz'den kalkan dolmuşlarla Faralya Köyü'ne kadar gidebilir, oradan da Kabak Koyu'na inen patikayı takip edebilirsiniz. Patika biraz dik ve engebeli olduğu için, uygun ayakkabılar tercih etmenizde fayda var. Kabak Koyu'nda konaklama imkanı bulunuyor, ancak genellikle ağaç evler ve kamp alanlarından oluşuyor. Eğer lüks bir konaklama arıyorsanız, Kabak Koyu size göre olmayabilir.

Ulaşım/Konum İpucu: Kabak Koyu'na ulaşım için en kolay yol, Ölüdeniz'den kalkan dolmuşları kullanmak. Dolmuşlar sizi Faralya Köyü'ne kadar götürüyor. Oradan da Kabak Koyu'na inen patikayı takip edebilirsiniz. Eğer özel aracınızla geliyorsanız, Faralya Köyü'nde aracınızı park edebilir ve patikayı yürüyerek inebilirsiniz. Kabak Koyu'nda birçok restoran ve kafe bulunuyor, yöresel lezzetleri tatmayı unutmayın. Özellikle gözleme ve ayranıyla ünlü mekanları deneyebilirsiniz.

4. Ölüdeniz Yamaç Paraşütü: Gökyüzünde Özgürlük

Ölüdeniz'e geldiğinizde, yapmadan dönmemeniz gereken en önemli aktivitelerden biri de yamaç paraşütü. Babadağ'ın zirvesinden atlayarak, Ölüdeniz'in o muhteşem manzarasını kuşbakışı izlemek, unutulmaz bir deneyim olacak. Yamaç paraşütü yaparken, adeta bir kuş gibi süzülüyorsunuz. Rüzgarın yüzünüze çarpması, kalbinizin hızla atması ve aşağıda gördüğünüz o muhteşem manzara, adrenalin seviyenizi tavan yaptırıyor. Burası, cesaretinizi test etmek, sınırlarınızı zorlamak ve özgürlüğün tadını çıkarmak için mükemmel bir fırsat.

Yamaç paraşütü yaparken, sadece Ölüdeniz'in güzelliğini izlemekle kalmaz, aynı zamanda Babadağ'ın eşsiz doğasını da keşfedebilirsiniz. Dağın eteklerindeki çam ormanları, zirvesindeki kar ve bulutlar, adeta bir tablo gibi önünüzde seriliyor. Yamaç paraşütü, sadece bir spor değil, aynı zamanda bir tutku. Bir kez denediğinizde, bir daha vazgeçemeyeceksiniz. Burası, adrenalin bağımlısı olanlar için adeta bir cennet.

Gezgin Notu: Yamaç paraşütü yapmak için herhangi bir deneyime ihtiyacınız yok. Profesyonel pilotlar eşliğinde, güvenli bir şekilde uçuşunuzu gerçekleştirebilirsiniz. Ancak, uçuş öncesinde mutlaka sağlık durumunuzu kontrol ettirin. Ayrıca, uçuş için uygun kıyafetler ve ayakkabılar tercih edin. Yamaç paraşütü fiyatları sezona göre değişiklik gösterebiliyor. 2024 yazında ortalama fiyat 2000-3000 TL civarındaydı. 2025 için güncel fiyatları kontrol etmenizde fayda var.

Ulaşım/Konum İpucu: Yamaç paraşütü şirketleri genellikle sizi otelinizden alıp Babadağ'ın zirvesine götürüyor. Uçuş sonrasında da tekrar otelinize bırakıyorlar. Eğer kendi aracınızla gitmek isterseniz, Babadağ'ın zirvesine kadar asfalt yol bulunuyor. Ancak, yolun bazı kısımları virajlı ve dar olduğu için dikkatli olmanız gerekiyor. Babadağ'ın zirvesinde restoran ve kafeler bulunuyor, uçuş öncesinde veya sonrasında bir şeyler yiyip içebilirsiniz.

5. Kayaköy: Terk Edilmiş Bir Zaman Yolculuğu

Ölüdeniz'e yakın bir konumda bulunan Kayaköy, terk edilmiş taş evleri ve kiliseleriyle adeta bir açık hava müzesi. Burası, geçmişe yolculuk yapmak, tarihin izlerini sürmek ve farklı bir atmosfer solumak isteyenler için ideal bir durak. Kayaköy'e adım attığınız anda, sanki zaman durmuş gibi hissediyorsunuz. Taş evlerin arasındaki dar sokaklarda yürürken, geçmişte burada yaşamış insanların hayatlarını hayal etmeye başlıyorsunuz. Kilise çanlarının sesi, rüzgarın uğultusu ve kuş cıvıltıları, adeta bir melodi oluşturuyor.

Kayaköy, sadece terk edilmiş bir köy değil, aynı zamanda bir tarihi miras. Burada, Rumlar ve Türkler yüzyıllarca bir arada yaşamışlar. Ancak, 1923 yılında yapılan mübadele sonucunda, Rumlar Yunanistan'a göç etmek zorunda kalmışlar. Kayaköy, o günden sonra terk edilmiş ve kaderine terk edilmiş. Ancak, son yıllarda yapılan restorasyon çalışmalarıyla, Kayaköy yeniden canlanmaya başladı. Burası, sadece bir turistik mekan değil, aynı zamanda bir anıt. Geçmişin acılarını hatırlamak, geleceğe umutla bakmak ve farklı kültürlerin bir arada yaşamasının önemini anlamak için Kayaköy'ü ziyaret etmelisiniz.

Gezgin Notu: Kayaköy'e giriş ücretli. 2024 yazında giriş ücreti kişi başı ortalama 30-50 TL civarındaydı. Ancak 2025 için güncel fiyatları kontrol etmenizde fayda var. Kayaköy'ü gezerken yanınızda mutlaka su ve şapka bulundurun. Ayrıca, rahat bir yürüyüş için uygun ayakkabılar tercih edin. Kayaköy'de konaklama imkanı da bulunuyor, ancak genellikle butik otellerden ve pansiyonlardan oluşuyor.

Ulaşım/Konum İpucu: Kayaköy'e ulaşım için en kolay yol, Ölüdeniz'den kalkan dolmuşları kullanmak. Dolmuşlar sizi Kayaköy'ün girişine kadar götürüyor. Eğer özel aracınızla geliyorsanız, Kayaköy'ün girişinde otopark bulunuyor. Kayaköy'de birçok restoran ve kafe bulunuyor, yöresel lezzetleri tatmayı unutmayın. Özellikle közde Türk kahvesi ve gözlemesiyle ünlü mekanları deneyebilirsiniz.

6. Saklıkent Kanyonu: Buz Gibi Bir Serinlik

Ölüdeniz'e yaklaşık 50 kilometre uzaklıkta bulunan Saklıkent Kanyonu, yazın sıcağından bunalanlar için adeta bir vaha. Burası, buz gibi suların aktığı, yüksek kayalıkların arasında gizlenmiş, doğal bir güzellik. Saklıkent Kanyonu'na girdiğiniz anda, serinliği hemen hissediyorsunuz. Ayaklarınızı suya soktuğunuzda, adeta buz kesiyor. Kanyonun içindeki yürüyüş parkurunda ilerlerken, kayalıkların arasından sızan güneş ışınları, suya yansıyarak muhteşem bir görüntü oluşturuyor. Burası, adrenalin tutkunları için de birçok aktivite sunuyor. Rafting yapabilir, çamur banyosuna girebilir ve zipline ile kanyonun üzerinden geçebilirsiniz.

Saklıkent Kanyonu, sadece bir kanyon değil, aynı zamanda bir yaşam alanı. Burada, birçok bitki ve hayvan türü yaşıyor. Kanyonun etrafındaki ormanlarda, sincapları, kuşları ve kelebekleri görebilirsiniz. Saklıkent Kanyonu, doğayla iç içe olmak, serinlemek ve eğlenmek isteyenler için mükemmel bir seçenek. Burası, sadece bir turistik mekan değil, aynı zamanda bir doğa harikası. Bu yüzden, buraya gelirken doğaya saygılı olmalı ve çevreyi temiz tutmalısınız.

Gezgin Notu: Saklıkent Kanyonu'na giriş ücretli. 2024 yazında giriş ücreti kişi başı ortalama 40-60 TL civarındaydı. Ancak 2025 için güncel fiyatları kontrol etmenizde fayda var. Kanyona girerken yanınızda mutlaka terlik veya sandalet bulundurun. Ayrıca, suya dayanıklı kıyafetler tercih edin. Kanyonda yürüyüş yaparken dikkatli olun, kayalıklar kaygan olabilir. Kanyonda birçok restoran ve kafe bulunuyor, yöresel lezzetleri tatmayı unutmayın. Özellikle alabalık ve gözlemesiyle ünlü mekanları deneyebilirsiniz.

Ulaşım/Konum İpucu: Saklıkent Kanyonu'na ulaşım için en kolay yol, Fethiye'den kalkan dolmuşları kullanmak. Dolmuşlar sizi Saklıkent Kanyonu'nun girişine kadar götürüyor. Eğer özel aracınızla geliyorsanız, kanyonun girişinde otopark bulunuyor. Kanyona gelirken yol üzerinde birçok köyden geçeceksiniz. Bu köylerde yöresel ürünler satan tezgahlardan alışveriş yapabilirsiniz.

7. Fethiye Balık Pazarı: Denizden Gelen Lezzet Şöleni

Ölüdeniz'e yakın bir konumda bulunan Fethiye, sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda lezzetli yemekleriyle de ünlü. Fethiye'ye geldiğinizde, mutlaka ziyaret etmeniz gereken yerlerden biri de Balık Pazarı. Burası, taptaze deniz ürünlerinin sergilendiği, canlı ve hareketli bir ortam. Balık Pazarı'na girdiğiniz anda, denizin kokusu sizi sarıyor. Tezgahların üzerindeki rengarenk balıklar, midyeler, karidesler ve kalamarlar, adeta bir görsel şölen sunuyor. Burası, deniz ürünleri sevenler için adeta bir cennet.

Fethiye Balık Pazarı'nda sadece balık satın almakla kalmaz, aynı zamanda seçtiğiniz balıkları çevredeki restoranlarda pişirtebilirsiniz. Restoranlar, balıkları istediğiniz şekilde pişiriyorlar. İster ızgara, ister tava, ister buğulama... Seçim sizin. Balıkların yanında, taze salata ve mezeler de servis ediliyor. Fethiye Balık Pazarı, sadece bir yemek mekanı değil, aynı zamanda bir sosyal aktivite. Burada, yerel halkla sohbet edebilir, pazarlığın keyfini çıkarabilir ve Fethiye'nin kültürünü yakından tanıyabilirsiniz.

Gezgin Notu: Fethiye Balık Pazarı'nda pazarlık yapmaktan çekinmeyin. Fiyatlar genellikle turistlere göre biraz yüksek tutuluyor. Balık seçimi yaparken dikkatli olun, taze olduğundan emin olun. Balıkların gözleri parlak ve solungaçları kırmızı olmalı. Balıkların yanında, mutlaka rakı veya şarap için. Bu içkiler, balıkların lezzetini daha da artırıyor.

Ulaşım/Konum İpucu: Fethiye Balık Pazarı, Fethiye merkezde bulunuyor. Ölüdeniz'den Fethiye'ye dolmuşlarla kolayca ulaşabilirsiniz. Eğer özel aracınızla geliyorsanız, Fethiye merkezde otopark bulunuyor. Balık Pazarı'nın çevresinde birçok restoran ve kafe bulunuyor, yöresel lezzetleri tatmayı unutmayın. Özellikle deniz mahsulleri ve mezeleriyle ünlü restoranları deneyebilirsiniz.

8. Çalış Plajı: Gün Batımının Büyüsü

Ölüdeniz'e yakın bir konumda bulunan Çalış Plajı, özellikle gün batımı manzarasıyla ünlü. Burası, romantik bir akşam geçirmek, denizin ve güneşin tadını çıkarmak ve huzurlu bir ortamda dinlenmek isteyenler için ideal bir seçenek. Çalış Plajı'na geldiğinizde, o sakin ve huzurlu atmosferi hemen hissediyorsunuz. Denizin üzerinde süzülen tekneler, kuş cıvıltıları ve hafif bir meltem eşliğinde, tüm stresinizi geride bırakabilirsiniz. Güneş batarken, denizin üzerinde parlayan ışınlar, adeta bir görsel şölen sunuyor. Burası, fotoğraf tutkunları için de harika bir mekan.

Çalış Plajı'nda sadece güneşlenmek ve yüzmekle kalmaz, aynı zamanda su sporları yapabilir, plaj voleybolu oynayabilir ve çevredeki restoranlarda lezzetli yemekler yiyebilirsiniz. Plajın etrafında birçok kafe ve bar bulunuyor, canlı müzik dinleyebilir ve eğlenceli vakit geçirebilirsiniz. Çalış Plajı, sadece bir plaj değil, aynı zamanda bir yaşam alanı. Burada, yerel halkla sohbet edebilir, yeni dostluklar kurabilir ve Fethiye'nin kültürünü yakından tanıyabilirsiniz.

Gezgin Notu: Çalış Plajı'na giriş ücretsiz. Ancak, şezlong ve şemsiye kiralamak ücretli. Plajda birçok restoran ve kafe bulunuyor, fiyatlar genellikle turistlere göre biraz yüksek tutuluyor. Plajda güneşlenirken dikkatli olun, güneşin zararlı ışınlarından korunmak için mutlaka güneş kremi kullanın. Akşam saatlerinde, plajda sivrisinekler olabiliyor, yanınızda sinek kovucu bulundurun.

Ulaşım/Konum İpucu: Çalış Plajı, Fethiye merkeze yakın bir konumda bulunuyor. Ölüdeniz'den Fethiye'ye dolmuşlarla kolayca ulaşabilirsiniz. Fethiye'den Çalış Plajı'na da dolmuşlarla gidebilirsiniz. Eğer özel aracınızla geliyorsanız, Çalış Plajı'nın etrafında otopark bulunuyor. Çalış Plajı'nda birçok restoran ve kafe bulunuyor, yöresel lezzetleri tatmayı unutmayın. Özellikle deniz mahsulleri ve mezeleriyle ünlü restoranları deneyebilirsiniz.

9. Tlos Antik Kenti: Likya'nın İhtişamlı Mirası

Ölüdeniz'e yaklaşık 35 kilometre uzaklıkta bulunan Tlos Antik Kenti, Likya döneminin önemli şehirlerinden biri. Burası, tarihe meraklı olanlar, antik kalıntıları görmek isteyenler ve farklı bir deneyim yaşamak isteyenler için ideal bir durak. Tlos Antik Kenti'ne girdiğiniz anda, geçmişin izlerini hemen hissediyorsunuz. Yüksek tepenin üzerine kurulmuş olan antik kent, muhteşem bir manzaraya sahip. Antik tiyatro, stadyum, tapınaklar ve kaya mezarları, Likya döneminin ihtişamını gözler önüne seriyor. Burası, tarihin derinliklerine yolculuk yapmak ve antik dünyanın gizemlerini keşfetmek için mükemmel bir fırsat.

Tlos Antik Kenti, sadece antik kalıntılardan ibaret değil, aynı zamanda doğal güzellikleriyle de ünlü. Antik kentin etrafındaki ormanlarda, yürüyüş yapabilir, kuş seslerini dinleyebilir ve doğanın tadını çıkarabilirsiniz. Tlos Antik Kenti, sadece bir turistik mekan değil, aynı zamanda bir tarihi miras. Bu yüzden, buraya gelirken tarihe saygılı olmalı ve çevreyi temiz tutmalısınız.

Gezgin Notu: Tlos Antik Kenti'ne giriş ücretli. 2024 yazında giriş ücreti kişi başı ortalama 30-50 TL civarındaydı. Ancak 2025 için güncel fiyatları kontrol etmenizde fayda var. Antik kenti gezerken yanınızda mutlaka su ve şapka bulundurun. Ayrıca, rahat bir yürüyüş için uygun ayakkabılar tercih edin. Antik kentin etrafında restoran ve kafeler bulunuyor, yöresel lezzetleri tatmayı unutmayın. Özellikle gözleme ve ayranıyla ünlü mekanları deneyebilirsiniz.

Ulaşım/Konum İpucu: Tlos Antik Kenti'ne ulaşım için en kolay yol, Fethiye'den kalkan dolmuşları kullanmak. Dolmuşlar sizi Yaka Köyü'ne kadar götürüyor. Oradan da Tlos Antik Kenti'ne taksiyle gidebilirsiniz. Eğer özel aracınızla geliyorsanız, antik kentin girişinde otopark bulunuyor. Antik kente gelirken yol üzerinde birçok köyden geçeceksiniz. Bu köylerde yöresel ürünler satan tezgahlardan alışveriş yapabilirsiniz.

10. Ölüdeniz Su Altı Dalışı: Mavi Derinliklere Bir Bakış

Ölüdeniz'in o meşhur turkuaz sularının sadece yüzeyini değil, derinliklerini de keşfetmeye ne dersiniz? Su altı dalışı, Ölüdeniz'de yapabileceğiniz en heyecan verici aktivitelerden biri. Berrak sularda yüzen rengarenk balıkları, deniz kaplumbağalarını ve diğer deniz canlılarını yakından görmek, unutulmaz bir deneyim olacak. Dalış yaparken, adeta bambaşka bir dünyaya giriyorsunuz. Suyun altındaki sessizlik, renklerin canlılığı ve deniz canlılarının hareketleri, sizi büyülüyor. Burası, maceraperest ruhlu olanlar ve su altı dünyasına meraklı olanlar için mükemmel bir fırsat.

Ölüdeniz'de su altı dalışı yaparken, sadece deniz canlılarını görmekle kalmaz, aynı zamanda batık gemileri ve antik kalıntıları da keşfedebilirsiniz. Bölgede birçok dalış noktası bulunuyor, her seviyeye uygun seçenekler mevcut. İster yeni başlayan olun, ister deneyimli bir dalgıç, Ölüdeniz'de mutlaka size uygun bir dalış noktası bulacaksınız. Su altı dalışı, sadece bir spor değil, aynı zamanda bir keşif yolculuğu. Bu yolculukta, yeni şeyler öğrenebilir, sınırlarınızı zorlayabilir ve doğanın güzelliğine hayran kalabilirsiniz.

Gezgin Notu: Su altı dalışı yapmak için herhangi bir deneyime ihtiyacınız yok. Profesyonel dalış eğitmenleri eşliğinde, güvenli bir şekilde dalışınızı gerçekleştirebilirsiniz. Ancak, dalış öncesinde mutlaka sağlık durumunuzu kontrol ettirin. Ayrıca, dalış için uygun kıyafetler ve ekipmanlar kullanın. Dalış fiyatları sezona göre değişiklik gösterebiliyor. 2024 yazında ortalama fiyat 500-800 TL civarındaydı. 2025 için güncel fiyatları kontrol etmenizde fayda var.

Ulaşım/Konum İpucu: Ölüdeniz'de birçok dalış okulu bulunuyor. Dalış okulları genellikle sizi otelinizden alıp dalış noktasına götürüyor. Dalış sonrasında da tekrar otelinize bırakıyorlar. Eğer kendi aracınızla gitmek isterseniz, dalış okullarının bulunduğu bölgelerde otopark bulunuyor. Dalış sonrasında, çevredeki restoranlarda dinlenebilir ve enerji depolayabilirsiniz. Akşam üzeri, Ölüdeniz'in o meşhur gün batımını izlerken, dalışın verdiği keyfi bir kez daha yaşayacaksınız. Rüzgar hafiften eserken, denizin kokusu burnunuza gelecek ve o an, hayatın ne kadar güzel olduğunu bir kez daha anlayacaksınız. İşte o an, Ölüdeniz'e geldiğiniz için ne kadar doğru bir karar verdiğinizi anlayacaksınız.

Yolunuz açık, rotanız güzel olsun!